Güncel
CHP, AİHM’e giderse 2 seçenek var
Follow @dusuncemektebi2
YSK’nın referandumun iptali başvurularını reddetmesinin ardından CHP, AİHM’e gideceğini açıkladı. Uzmanlara göre, seçim sonuçlarına ilişkin başvuruları reddeden AİHM, seçme hakkının kullanılmasına engel tespit ederse başvuruyu kabul edebilir.
Yüksek Seçim Kurulu’nun, mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılmasını gerekçe gösterip referandumun iptal edilmesini isteyen CHP’nin baÅŸvurusunu reddetmesi tartışma yarattı. CHP, gerekçeli kararı gördükten sonra Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi’ne (AÄ°HM) gideceÄŸini açıkladı. Uluslararası hukuk uzmanları ise AÄ°HM’in bu yöndeki bir baÅŸvuruyu kabul edip edemeyeceÄŸini deÄŸerlendirdi. Marmara Ãœniversitesi Hukuk Fakültesi Ä°nsan Hakları Anabilim Dalı öğretim elemanı Prof. Dr. Osman DoÄŸru, YSK tarafından kanuna aykırı bir karar verilmiÅŸ gibi göründüğünü belirterek AÄ°HM sürecinde neler yaÅŸanabileceÄŸini anlattı. DoÄŸru, yüksek mahkemenin bu süreçte referandumda gözlemci olan Avrupa Güvenlik ve Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı (AGÄ°T) raporunu dikkate alabileceÄŸini belirterek ÅŸunları kaydetti: Demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları ÅŸeklinde Avrupa Konseyi’nin temel deÄŸerleri var. Åžimdiye kadar Strasbourg’un referandum konusunda ihlal kararı yok. Birinci Protokolün 3. maddesinde yasama organının seçimi ÅŸeklinde bir ifade var.
AGÄ°T RAPORU
Fakat burada yasama organının seçimi değil, yasama organının yetkilerinin el değiştirmesi ile alakalı bir referandum yapıldı. Örneğin Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin getirilmesi şeklinde. Bu daha da temel bir konu. Dolayısıyla AİHM, hem temel değerlerden konuya girebilir, hem de serbest seçim hakkındaki Birinci Protokolün 3. maddesi ile yaklaşabilir. Burada aynı zamanda şu da var; Birinci protokolün 3. maddesi, halkın kendi görüşlerini serbestçe dile getirebileceği bir ortamda seçimlerin yapılmasını istiyor. AGİT raporu bu anlamda son derece önemli. Onların tespitleri önemli bir maddi kaynak olacaktır. Yani şu şu olaylar oldu, serbest bir ortamda referandum yapılmadı şeklinde bir yaklaşımı mahkeme dikkate alırsa inceleyebilir gibi görünüyor. Strasbourg da sonuçta içtihatlarını geliştirmeyen bir mahkeme değil. Geliştirebilir ve ihlal kararı verebilir. Ancak tıpkı başörtüsü kararında olduğu gibi devlete mi bırakacak yoksa kendisi doğrudan bir ihlal kararı verebilecek mi? Yani elini taşın altına koyar mı koymaz mı bu konuda bir tereddüt olabilir. İnsan hakları ve demokrasi ile ilgili temel bir konu gördüğünde bu konuya yaklaşabilir. Yine de kesin bir şey söylemek zor.
KARAR
Henüz yorum yapılmamış.